Altuğ Çakmakçı (87), ilk romanında
gözden uzak bir sitenin ve sakinlerinin öyküsünü, değişimi anlatıyor. Site arazisi içinde rastlantıyla bulunan eski bir kilise, tarihin büyülü etkisini "şimdiki zamana" yansıtacak, tek gerçeğin "zamanın kendisi" olduğu, ilginç bir serüven başlayacaktır. Gündelik ilişkilerin, iktidarın, aşkın, cinselliğin ve politikanın, tarihle harmanlandığı; adeta ülke içinde bir başka ülke yaratan bir serüvendir bu.
Bir düşünün, çevrenizde ne çok site var! Belki siz de bir sitede yaşıyorsunuz...
Şimdiki Zamanın Tarihi
İstanbul'un gözden uzak, lüks bir sitesinde tarih topraktan yükselir ve yeşerirse ne olur? Yüksek duvarlar ile örtünen özel site beklemediği değişim ile nasıl yüzleşir? Şimdiki Zamanın Tarihi bugünü tarihe dönüştürmeye çalışan bir grup insan ile güncel tarihi oluşurken kağıda dökmeye çalışanların hikayesini anlatan bir kara mizah örneği.
Şimdiki Zamanın Tarihi bildik romanlardan farklı olarak bir siteyi hikayenin asıl kahramanı olarak tanıtıyor. Sitede yaşayan öteki kahramanlar ise gündelik ilişkileri içinde etraflarında meydana gelen oluşuma nasıl tepki vereceklerini belirlemeye çalışıyorlar. Tümünün yaşadıkları sitenin tarihini, sitenin tarihi ise tarih felsefesinin uygulaması ile birlikte “Şimdiki Zamanın Tarihi”ni oluşturuyor. |